Avukat Berkay Akdağ

Tasarrufun İptali Davalarında Akrabalık İlişkisinin İvazlı Kazanıma Etkisi

Tasarrufun iptali davası; icra takibinde bulunan alacaklının, borçlunun aciz durumda olduğunun anlaşılması üzerine alacağının doğumundan sonra mal kaçırmak saiki ile yapmış olduğu yapmış olduğu tasarruf işlemlerinin iptalinin talep edildiği bir dava türüdür.

İİK 278. maddesinde ivazsız tasarrufların yani herhangi bir karşılık alınmadan yapılmış olan  bağışlama gibi tasarrufların  batıl olduğu ve iptal edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

İİK m. 278/3-1 Karı ve koca ile usul ve füru, sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflarında bağışlama hükmünde olacağı ve iptal edilmesi gerekeceği ifade edilmiştir.

Bu yazımızın konusu da yukarıda sayılan karı-koca ve sayılan akrabalar bakımından karşılığında bir bedel ödenmiş hatta piyasa değerinin üzerinde ödenmiş olsa dahi bu tasarruflar bağışlama niteliğinde kabul edilip iptal edilmesi gerektiği kanun hükmünde düzenlenmiş olması hususu ve bu konu da verilmiş verilmiş Anayasa Mahkemesi iptal kararının etkisi üzerindedir.

İlgili Kanun Hükmü


İİK Madde 278

İvazsız Tasarrufların Butlanı

Mutat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.

Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.

  1. Karı ve koca ile usul ve füru, (İptal ibare “neseben veya”) sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar

Anayasa Mahkemesi Kararı

Anayasanın 152. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. 

Söz konusu kararda da  Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi kanun İİK 278/3-1 geçen hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine somut norm denetimi yoluna başvurmuştur. Anayasa Mahkemesinin kararı şu şekildedir;

Öte yandan mülkiyet hakkına müdahale teşkil eden itiraz konusu kuralda; neseben üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların başka hiçbir koşula bağlı bulunmaksızın bağışlama gibi olduğu, aksinin iddiası ve ispatı mümkün olmayan bir olgu olarak kabul edilmiştir. Bu bakımdan tasarruf konusu malın değerinin tam olarak veya fazlasıyla ödenmiş olması, tasarruf işleminin borçlunun alacaklılarının da menfaatine bulunması, alacaklıların tasarruf işlemi dolayısıyla zarar görmemesi, alacaklıların alacağı tahsil ve cebri icra imkânlarının zorlaştırılmamış hatta kolaylaştırılmış olması sonucu değiştirmeyecektir. Neseben üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) hısımlar arasında gerçekleşen ivazlı tasarruflara kesin olarak bağışlama sonucunu bağlayan itiraz konu düzenleme, taraflara belirtilen hususlarda iddia ve savunmada bulunma, bu hususların ispatı yönünden delil, bilgi ve belge sunma imkânı vermemektedir. Bu yönüyle mülkiyet hakkına yapılan müdahale ile ulaşılmak istenen amaç arasında gözetilmesi gereken makul dengeyi malik aleyhine bozan düzenlemenin ulaşılmak istenen amaç ile orantılı olduğu söylenemez.

İtiraz konusu kural, kamu yararı ile kişisel yarar arasındaki dengeyi bozmak suretiyle mülkiyet hakkının ve hak arama özgürlüğünün ölçüsüz biçimde sınırlandırılmasına neden olmaktadır.

31 Açıklanan nedenlerle kuralda yer alan “…neseben veya … ” ibaresi Anayasa’nın 13., 35. ve 36. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.

Görüldüğü üzere İcra ve İflas Kanunu’nun “İvazsız tasarrufların butlanı” başlıklı 278 inci maddesinin üçüncü fıkrasının 1.bendinde yer alan “..neseben veya…” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin  11/7/2018 tarih ve 2018/9 E. – 2018/84 sayılı kararı ile Anayasa’nın 13., 35. ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir. 

Değerlendirme

Neseben ifadesi soy bakımdan anlamına gelir ve maddede ki anlamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde madde bakımından kardeş amca hala dayı gibi akrabalara denk gelmektedir.

Anayasa Mahkemesi her ne kadar sınırlı inceleme etkisini sebep göstererek maddenin sadece “neseben veya” kısmını iptal etmiş olsa da maddenin diğer kısımlarının uygulanması hukuk mantığı bakımından uygun olmayıp Anayasa’ya aykırı olduğu aşikardır.

Yani neseben akrabalık sıhren akrabalık bağına göre daha yakın olduğu halde iptal edilmişken sıhren akrabalıkta hala söz konusu hükmün uygulanması doğru değildir. Örneğin bu mantıkta borçlunun amcasına yapılan her türlü  ivazlı kazandırma bağışlama hükmünde değildir. Oysa ki söz konusu hükmün uygulanması bakımından borçlunun eşinin amcasına yapılan yapılan her türlü  ivazlı kazandırama bağışlama hükmünde olup iptal edilmesi gerekmektedir. Görüldüğü üzere söz konusu kanun maddesinin hali hazırda uygulaması hakkaniyete aykırı bir durum ortaya çıkarmaktadır.

Söz konusu kanun hükmünün kanun koyucu tarafından kaldırılması veya eleştiriler yönünde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Kanun hükmü söz konusu akrabalar arasında her türlü tasarruf işleminin herhangi bir istisna ve savunma imkanı olmadan bağışlama niteliğinde olduğunu ve iptal edilmesi gerektiği hususu ciddi anlamda mülkiyet hakkının ihlali niteliğindedir. Akrabalar arasında gerçek bir tasarrufun olabileceğini kanunen yok saymak hakkaniyete uygun sonuçlar ortaya çıkarmayacaktır.

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Berkay  Akdağ’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı ve zaman damgalı olarak saklanmaktadır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde yayınlanması veya kullanılması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir