Giriş
Öncelikle avukatlık yapmak için akla ilk gelen anlamıyla bir ofis kurmanıza hukuken gerek olmadığını ifade etmek isteriz. Bu yazımızın konusu da bu hususu hukuken değerlendirmek değil zaten. Son yıllarda özellikle pandeminin etkisiyle fiziki ofisten bağımsız çalışmak biraz zorunluluk sebebiyle de olsa trend haline gelmiştir. Bugünde ofis olmadan çalışmanın avukatlık mesleğine etkisine ve uygun olup olmadığına değineceğiz. Vekalet ilişkisinin dolayısıyla avukatlık mesleğinin temelinde güven unsuru yatmaktadır. Ofisin bu güven unsurunu sağlamaya katkı sağladığı yadsınamaz. Ancak ofis olmazsa olmaz mıdır?
Günümüzde Güven Unsuru
Ülkemizde bankacılık sektörü dahil olmak üzere hizmet sektörü mekandan bağımsız hizmet görülmesi sistemine evrilmektedir. Dünyada da gelişme ülkemizden farksız değildir. İnsanlar milyarlarca doları fiziken olmayan kripto paraları, hiç görmedikleri kripto para borsaları aracılığıyla edinerek kullanmaktadır. Dolayısıyla güven unsuru geçtiğimiz 10-20 yıl önceki güven ile aynı değil. Artık fiziken olmasa dijital olarak gördüğümüz ve bildiğimiz kişi ve kurumlara itibar eder olduk.
Güvenin bir unsuru da ulaşılabilirliktir. Hukuk ofisleri de aslında ulaşılabilirlik unsuru üzerine kurulmuştur. Yerleşik düzen insana güven veren bir husus olduğu da yadsınamaz. Ancak günümüzde ulaşılabilirlik kavramı mekânsal fiziki bir ulaşılabilirlikten çok e-mail, telefon veya mesaj yoluyla yani dijital ulaşılabilirliğe dönüşmektedir.
Müvekkil Ne İster?
Her ne kadar niteliği itibariyle diğer sektörlerden farklı olsa da avukatlar olarak hizmet sektörü içindeyiz. Ve müvekkillerimiz bizden en iyi hukuki hizmeti almayı ister. Ve daha önemlisi en iyi hukuki hizmeti aldığını zaman zaman hatırlamak ve bilmek ister.
Genç bir avukat olarak hem iş bakımından hem sosyal bakımdan sahada olduğumdan ötürü müvekkil yakınmalarına yakından şahit olmaktayım ve açıkça söylemek gerekirse müvekkiller avukatlarından bilgi alamama ve telefon vs. unsurlarla ulaşamamasından yakınmaktadırlar. Avukatlar da tam karşıtı olarak müvekkille iletişim kurmaktan, konuşmaktan işin esasına zaman ayıramadıklarından yakınmaktadır. İki tarafta haklı ancak bunun bir çözümü az zaman harcayarak iletişim kurmaktan ve müvekkili bilgilendirmekten geçmektedir. Her seferinde müvekkili aramak ciddi anlamda telefon trafiği yaratacak olup zaman kaybı olacağını kabul etmek gerekir. Ancak belirli periyotlarla(haftalık, aylık, vb.) mesajla veya raporlar sunarak bilgilendirme yapmak çok yüksek oranda zaman tasarrufu sağlamaktadır.
Ofis Şart Mı?
Şahsi fikrim bir laptop ve bir not defteri ile avukatlık her yerde yapılabilir. Yeri geldiğinden evinizde, kütüphane de bazen bir kafede bazen de duruşma beklerken adliyede. Mesleğe yeni başlamış bir avukat hem elinde ki işleri yapmalı hem de yeni alacağı işler bakımından iş geliştirmeye yönelik adımlar atmalıdır. Ofis gibi sosyal izolasyon altında ancak elinde ki işler yapılabileceği kanısındayım. Yukarı da bahsettiğim sosyal ortamlarda hem genç meslektaşlar işlerinin yaparken hem iş geliştirmeye yönelik adımlar atabilirler.
Ancak bunun için çalışmayı belirli bir ortama özgülememek gerekir. Mesela öğrenciyken kütüphane dışında çalışamayan bir öğrenci meslek yaşamında da ofiste çalışmak istemesi doğaldır ve hatta belki de doğrudur. Ev ortamında veya başka ortamlarda çalışma prensibine sahip olan herkesin bu sistemde çalışabileceğine şüphem yoktur.
Şahsım özelinde ise gerek öğrencilik döneminde kütüphaneler, meslek yaşamında ise ofisler benim için kısıtlı bir sosyal ortamdan ibarettir. Sosyal bakımdan birliktelik sağlaması belki benim için bir ofisin en büyük katkısıdır. Meslekte de diğer meslektaşlarla kolektif çalışmak önemelidir. Ancak bununda ofis dışında yapılması mümkündür.
Avukatlığın büyük bir kısmı, düşünme ve araştırma sürecidir. Çoğu kez bir fikrin olgunlaşma süreci ofiste bilgisayar başında iken oluşmaz. En azından benim için bir fikrin olgunlaşma süreci şu şekilde işlemektedir. Öncelikle sorunun çözümü olabilecek mevzuat, karar ve makale gibi kaynakları okuyup özümsedikten sonra bir düşünme sürecinden sonra sentez oluşturmaktır. Bu bakımdan bu süreç için ofise ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum.
Amacımız ofisleri kötülemek vs. değil bizde zamanımızın bir bölümünü ofiste çalışarak geçirmekteyiz. Ancak bunun tek çalışma şekli olmadığı bunun bir alternatifi olduğunun farkına varılması bakımından önemlidir.
Dosyasız Avukatlık Olur Mu?
Şuan dolaplar dolusu fiziken dosyası olan meslektaşlarımız için gerçekten zor gibi geliyordur bu düşünce. Ancak bu belge ve bilgilerin hepsi bilgisayarınızda olması durumunda böyle bir engelde kalmamaktadır. Avukatlık Kanunu’na göre dosya tutma yükümlüğümüz var ancak günümüzde ki dijitalleşmeden sonra bu dosyaları fiziken tutma yükümlüğümüzden bahsedilemez. İcra daireleri dahi artık fiziken dosya tutmadığı günümüzde avukatların da dosyalarını dijital olarak tutması pekala mümkündür.
Yasal Adrese İlişkin Öneriler
- Sanal Ofis
Sanal ofisler aylık ortalama 100-200 TL aralığında bir ücretle anlaşacağınız ve yasal adres olarak kullanabileceğiniz ve toplantı odası da kiralayabileceğiniz bir yapıdır. Adresin kurumsal bir yerde gözükmesi bakımından avantaj sağlayabilir. Bazı sanal ofislerin farklı avantajları da olabilir bunları internet sitelerinden öğrenebilirsiniz.
- Home Ofis
Evinizi yasal adres olarak göstermenizde bir beis bulunmamaktadır. Hatta evdeki bazı faturaları belirli oranda gider olarak gösterebilmeniz bakımından fayda sağlayabilir. Ancak adresinize çat kapı müvekkil gelmesi hususu biraz can sıkıcı olabilir. Bunu önlemek için baro levhasında ki adresinizi gizleme olanağı kullanılabilir.
Ofis Olmadan Güven Unsuru Nasıl Sağlanır?
- Müvekkil Adayları İle Görüşme Yapacak Bir Yeriniz Olmalı
Her ne kadar fiili bir ofise gerek olmadığını ifade etmiş olsak da bazı müvekkil adayları fiilen görüşme isteyeceklerdir veya görüşmeseler de yılların alışkanlığı olan “ofisiniz nerde?” sorusunu illaki duyacaksınız.
Bu konuda vereceğiniz cevap net olmalıdır. Buna cevap olarak yasal adresinizi veya toplantılarınız yaptığınız adresi söyleyebilirsiniz. Eğer fiilen toplantı yapacaksanız da sanal ofisler veya diğer işletmelerden saatlik toplantı odası kiralayabilirsiniz. Ancak burada önemli bir husus müvekkilin gerçekten nasıl çalıştığınızı bilmesidir. Güven unsurunu oluşturacak bir diğer hususun da bu olduğunu unutmamalısınız.
Ayrıca İstanbul Barosunun müvekkil görüşme odaları faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Baronet üzerinden belirli gün ve saate ilişkin rezervasyon yapıp toplantı odalarını müvekkil görüşmesi için kullanabilirsiniz.
- Düzenli Müvekkil Bilgilendirilmesi
Müvekkilinizi mevcut hukuki süreç hakkında düzenli bilgilendirme yapmak müvekkille avukat arasında ki güven ilişkisinin tesisinde önemlidir. Artık mail veya mesajlaşma uygulamaları ile çok az zaman harcayarak bilgilendirme yapmak mümkündür. Hem bu husus müvekkilin devamlı sizi arayıp davayı veya diğer hukuki süreçleri sormak durumunda kalmamış olacaktır.
- Web Siteniz Olmalı
Geçmiş yıllarda ofis açıp tabela koymamak gibi bugün içinde avukatın mesleğe başlaması ardında yapması gereken belki ilk şey bir web sitesi oluşturmak olmalıdır. Web sitesi dış dünyaya yansıyan yüzümüzdür. Müvekkillerin bizi görmeden bizleri yaptığımız işleri tanımaya elverişli bilgilere ulaşabildikleri platformu etkili kullanmak müvekkilin güvenini sağlaması bakımından önemlidir. Web sitesini işin uzmanına yaptırabileceğiniz gibi düşük bütçeyle host ve domain alıp WordPress gibi platformlar aracılığıyla ücretsiz bir şekilde kendiniz de yapabilirsiniz.
- İmaj Yönetimi
Avukatların ülkemizde ve dünya da oluşmuş bir imajı mevcuttur. Bu imaj kapsamında ve daha da üzerine koyarak hem sosyal medya diğer sosyal mecralarda dışa yansıtılan bir avukat kimliğine sahip olmak güven unsuru bakımından katkı sağlayacaktır.
