Avukat Berkay Akdağ

Evli Kadınların Evlenmeden Önceki Soyadını Kullanma Hakkı

Bu yazımızda ülkemizde ve dünya genelinde uzun zamandır uygulanan kadının evlenme sonrasında erkeğin soyadını alması hususunu ve buna karşı kadının evlenmeden önceki soyadını münhasıran veya kocasının soyadının önüne almasının hukuken imkanı olup olmadığını değerlendireceğiz.

Kadının, evlendiği erkeğin soyadını alması hatta nüfus kütüğü olarak erkeğin nüfus kütüğüne geçmesinin ataerkil toplum düzeninin bir yansıması olduğu yadsınamaz. Kadın erkek eşitliğinin her alanda vurgulandığı günümüzde söz konusu kadının soyadı hususunda bu eşitlik imkanı hala sağlanabilmiş değildir.

Medeni kanunumuzda da kadının soyadına ilişkin düzenleme mevcuttur. TMK 187. maddesi şu şekildedir. “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.”

Evli Kadın Kocasının Soyadı Önüne Önceki Soyadını Nasıl Alır?

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesine göre evli kadın kocanın soyadı önüne önceki soyadını alabilmesine imkan sağlamıştır. Bu halde evlenecek kadın nikah işlemleri sırasında önceki soyadını kullanmak istediği ifade ederek erkeğin soyadı önüne evlenmeden önceki soyadını da alabilir. Evlilik işlemleri sırasında bu hususu belirtmeyen kadın daha sonra Nüfus Müdürlüklerine yapacağı yazılı başvuruyla bu işlemi yaptırabilir.

Evli Kadın Sadece Evlenmeden Önceki Soyadını Kullanabilir Mi?

Türk Medeni Kanunu’nun kadının soyadına ilişkin 187. maddesinde kadının evlenmeden önceki soyadını münhasıran kullanıp kullanamayacağına ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Başlangıçta belirtmek isteriz ki soyadı kişiler bakımından bir insan hakkı olup Anayasa ve ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca özel hayatın gizliliği ile eşitlik ve ayrımcılık yasağı bakımından değerlendirilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin ve AHİM kararları söz konusu kadının soyadı hakkı bakımından kararlarında ayrıntılı olarak değerlendirme yapılmıştır.

Söz konusu konuda Yargıtay’ın değerlendirmesi şu şekildedir. “Somut olaya gelince: sebep önemli olmaksızın davacı evlilik birliği içinde sadece kızlık soyismini kullanmak istemektedir. Kızlık soyisminin kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır.” (YARGITAY HGK E. 2014/2-889 K. 2015/2011 T. 30.09.2015)

Kadının erkeğin soyismini almak için fiili olarak gösterilen gerekçe aile birliğini temsil etme olup bunun evrensel bir hak olan kadın erkek eşitliği kuralıyla uyuşmadığı açıktır.  Yine müvekkilin bekarlık soyismini kullanması için haklı bir gerekçeye ihtiyaç bulunmayıp bu hak AİHS 8 ve 14.maddeler gereği özel hayat ve ayrımcılık yasağı kapsamı ile koruma altındadır. Bu sebeple huzurda ki dava mahkemece tanık dinlenmesi veya halk arasında hangi soyadı ile bilinmesine yönelik araştırma yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Başvuru konusu olayda başvurucunun evlilik öncesi soyadını kullanması yönündeki talebinin, ilk derece Sözleşme’nin 8. maddesi özel hayata ve aile hayatına saygıyı ifade ederken, 14. maddesi cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklamaktadır. AİHM’in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme’nin 8. maddesinde yer alan “özel hayatın ve aile hayatının korunması” ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır (Ünal Tekeli/Türkiye, B.No. 29865/96, 16/11/2004; Leventoğlu Abdulkadiroğlu/Türkiye, B.No. 7971/07, 28/5/2013; Tuncer Güneş/Türkiye, B.No. 26268/08, 3/10/2013; Tanbay Tüten/Türkiye, B. No. 38249/09, 10/12/2013)(AYM Gülsim Genç Kararı)

Dolayısıyla gerek Yargıtay uygulaması gerek AYM ve AİHM kararları kadının evlenmeden önceki soyadını münhasıran kullanabileceği yönündedir. Bugün için söz konusu imkan nüfus idaresine talep gibi yöntemlerle yapılamamakta olup münhasıran evlilik öncesi soyadını kullanmak için dava açılması şarttır.

Görevli Mahkeme

Soyadı değişikliği hususlarında genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olmakla beraber evli kadınların evlenmeden önceki soyadını kullanmasına ilişkin davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir